Güzellik tanıktır – evrim yok – tesâdüf yok – Allah var

Güzellik tanıktır – evrim yok – tesâdüf yok – Allah var

 

BEN ALLÂHIN KULUYUM

Atılmış şeytandan Allâha sığınırım

Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla

(Kuran – 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övgü , Evrenlerin türeteni (Rabbi) Allah içindir”.   

Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri. 

 

             GÜZELLİK = Evrim teorisine ve Allah’sız sapıklarına göre , evren , madde ve canlılık tesâdüfen var olmuştur. Tesâdüf hiçbir şey var edemez. Çünkü var olanın var edemediği mûcizelerle doludur evren , böyleyken madde ve evren yok iken , kendisi de var olmayacak olan , var olmayan tesâdüf hiçbir şey var edemez. Madde yokken , tesâdüfün kendisi bile var olamaz ki , var etmesi ihtimâli düşünülebilsin. Buna rağmen , sapık akıllarla , şeytan işi sapıklıklarla , tesâdüfün var olduğunu ve maddeyi var ettiğini ve hayâtı var ettiğini iddiâ eden , sapık Allah’sızlar ve evrimciler , güzelliğin nasıl var olduğuna da bir cevap veremezler.  

             Nasıl olur da , tesâdüfen var olan bir şey , güzel olabilir. Tesâdüfler içinde var olan , herhangi bir şeyin , güzel olması için , hiçbir mantıklı sebep yoktur. Basit bir deney yapalım , yada ucuza mal olması için sâdece hayâlini kuralım , bu bile yeterli olur , tesâdüfen güzelliğin var olduğunu iddiâ eden , sefil aklın yanlışlığını anlamaya. Çünkü çok açık bir gerçektir , güzellik tesâdüfen var olamaz gerçeği.

             Meselâ , bir çok toz boya alıp , beyaz bir kağıdı nemlendirip , üzerine , isterseniz seçerek , isterseniz seçmeden , sıradan , bazı toz boya renkleri serpelim , sonuç ne olur sizce. Doğada zâten var olanın , güzelin çeşitlerinden seçilmiş olan boyalarla , güzelin bir çeşidi olan beyaz üzerine attığımız toz boyalar , doğada var olan güzelliklerin , en sıradanlarından bir güzellik kadar güzel bir görüntü oluşturabilir mi. 

             İsterseniz , bu deneyi , binlerce defâ denediğimizi düşünün , sonuç sizce ne olacaktır. Sonuç , şüphesiz , doğada var olan güzellikler karşısında , tesâdüfün yenilgisidir. Tesâdüfün güzellik var etmesi ihtimâlini araştıran bu deney , bine karşılık sıfır gol atan , tesâdüf takımının yenilgisi gibi , kesin bir yenilgiyle sonuçlanacaktır. Bu durum o kadar açıktır ki bunu denemeye bile gerek kalmadan anlar her akıl sâhibi. Yâni , aslında , içinde dinsiz sapıkların da bulunduğu , tüm akıl sâhipleri şüphesiz olarak bilirler ki , doğada var olan güzellikler tesâdüfün eseri değil üstün bir irâdenin eseridirler.  

             Tesâdüfün ötesinde , yaratılmış olanlar , irâdeli olarak da , doğanın içinde bulunan güzellikleri var etmekten âcizdirler. Meselâ bir zerre var edemezler , cansız maddelerden bir tek canlı türü var edemezler. Ama yüzeysel olarak kopyasını yapabilirler , eğer bir ömür ihtisâs yaparsalar. Meselâ bir ömürlük ihtisasla , doğadaki bir nesnenin , sâdece görüntüsüne benzer olarak güzel resim yapabilirler. İrâde ve akıl sâhiplerinin mislini yapamadığı doğal güzellikler tanıktır ki , tesâdüf yok , evrim yok , tanrı vardır. 

             Mümkün olmadığı halde , tesâdüfen bir var oluş olduğunu düşünürsek , var olan bu tesâdüfî varlıklar , aslâ güzel olamazlardı. Belki trilyonda bir bir güzel nesne var olabilirdi. Böylece tanık olduğumuz şeylerin tamâmına yakını çirkin olurdu. Yaptığımız hayâli boya atma deneyinin sonucunda olduğu gibi , güzellik , tesâdüfen , binde bir oranda bile oluşmayan bir üstün değerdir.  

             Meselâ , her an soluduğumuz havayı düşünelim , ne kadar zarif , latîf , şeffaf , ferahlatıcı , bu harika tesâdüfen var olabilir mi. Rüzgarın esişi hep okşar bizi. Ya ufuklara doğru bakmak ne hoştur , gönül açan mesâfeler ne hoş görünür , havanın şeffaflığında , ne büyük bir güzellik varki , manzaralar seyrettirir. Ya göğe doğru bakmak , bu ferah , engin , zarîf maviliği hissetmek , seyretmek ne güzeldir.  Yada , içtiğimiz suya bakalım , onda da bir zerâfet , letâfet , şeffaflık , dokunuşunda bir hoşluk , içiminde bir hoşluk ve ferahlık var. Yağan yağmurun güzelliğine ne dersiniz , ya evinizin üzeri eğer çatısı metal kaplama olsa , o kaplamaya değen , yağan zarif bir yağmurun harîka sesine ne dersiniz. Yada , pınarından akan , yerden kaynayan suyun güzelliği , derelerin , nehirlerin hârika görüntüsü ve akış sesi. Göllerin güzelliği , denizlerin güzelliği ve ona dalıp yüzmenin güzelliği , suyun sebep olduğu hayatlarla dolu yeryüzü ve sular. Bunların , gerçekten tesâdüfen var olduğunu , hiçbir sağlıklı akıl kabul edemez. Bitkilere ne dersiniz , bize yarar ürünlü , meyveli ve ürünsüz bitkiler , zerâfetler ve güzelliklerden denizler gibi dalgalanır ,  yeri döşer , renkler ve şekillerle haykırarak , zarifçe , benim bir yaratanım var , bak bana , derler âdetâ. Çiçekler , tesâdüfen mi güzel olmuş , balıklar tesâdüfen mi güzel olmuş , hayvanlar ,  böcekler her yer , yerin üstü ve altı hârikalarla dolu. Canlıların yüzleri , gözleri ne güzeldir , insan bir başka güzel.  

             Gece güzel değil mi. Ya güzellikleri gösteren ışık ve ışığı gören göz yorulursa , güzelliklere bakmak hep sevinçler verir ya , dinlenmekte gerekir bâzen , hep tatlı yemek olmaz , hayat , bâzen , acılar içinde güzellikler sunarak , bir büyük sınavdan geçirir. Hayat gider , ölüm gelir. Ölümlülerden , başkaları gelir , doğar , çiçekler gibi açar ve büyürler , çocuklar , güzelliklerin , en temiz , en saf yüzüdür. Ya ölümün ve doğumun bir örneği gibi , biten hayâtın bir örneği gibi , biten gün , gelen gece , bâzen korkular yurdudur , evlerin ışıklı odalarına , eşlerin , annelerin , babaların , evlâtların , birbirine sokulduğu , karanlık gece. O da bir dinlenmedir , onda da , yakını görmek biter , uzağı , uzayı görmek başlar. Yerin güzellikleri örtündüğünde , kadın gibi örtündüğünde yeryüzü , kadın gibi sarar koca evren , ay ile gezegenlerle , yıldızlarla , hârikalar sunar gökyüzü.  Ya tesâdüf , onun var ettiğini iddiâ ettikleri çirkinlikler , bu güzellik maçında , milyona karşı sıfır oranla , sonuçta hep yenik. Evrim teorisi ve Allah’sızlık ta  yenildi bu rekâbette.  Çirkin evrim teorisi , yaratılmış olan , güzel evrene yenildi. 

             Çirkin tesâdüfün çirkin kulları tevbe edin ve o en güzele , yüce Allâh’a kul olun , böylece , sizde ve sizin için var etmiş olduğu , güzellik için ,  şükretmiş , teşekkür etmiş , gereğini yapmış olursunuz , böylece o güzelleri güzel kılan , o en güzele kul olarak , gerçek güzelliği bulursunuz.  

             Hani sizi bir atımlık bir sudan yarattı da insan yaptı ya ,ölümünüzden sonra , toprak olduktan sonra da , diriltip hesâba çekmeye gücü yetendir o.

             Hani toprak ve sudan , çamurdan çıkan , rengârenk , faklı biçim ve tadlarıyla , hârikalarla dolu , hârika rızıklı bir dünyâdan besleyip , sizi , güzellikler içinde yaşattı ya.  

             O ki , bu dünyâda , sâdece , asıllarının birer örneğini gödüğünüz , târifi bile zor olan güzelliklerin , asıllarını tadacağınız , cenneti de sizin için hazırlayan Allah.

             Çirkinlikte ısrar etmeyin ki , o en güzelden uzaklık yurdu , çirkinlik yurdu ,  acı yurduna , cehenneme girmeyin. Ondan başkasını ölçü edinip onun nimetine nankörlük edenler yâni kâfirler , müşrikler olmayın.

             Varlık onun , beden onun , can onunken , ona inandığı halde , onun mülkünde , ondan başkasına hak tanıyan , başkasının kanunlarını , kurallarını  , ölçülerini kabul eden , Onun hakkına başkasını ortak edenler , yâni müşrikler olmayın. Kendini , O’na teslim et , yâni Müslüman ol.   

             Evrim ve Allah’sızlığı yıkan , yüce Allâhın varlığının delîli , âyeti olan , güzellik oldu. Güzellik kazandı.  

             Ey !.. her güzelliğin kaynağı , ey !… her güzelliğin yaratanı , Ey !… güzellerin en güzeli olan yüce Allâhım , güzellikleri kullarına ver , onları , o güzellikleri almaya lâyık kullar et. Cennetini de onlara ver , sen benim ol yeter , Ey Güzellerin En Güzeli.   

Âyet  =  “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun”  (Kuran – 20  Tâhâ sûresi , Âyet 47)

Âyet  =  “Övgü , Evrenlerin türeteni (Rabbi) Allah içindir”  (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)

Yazar = Ali kenan Aydın   

Konunun ilk oluşturulma tarihi = 6 ‎Mart ‎2016 ‎Pazar , ‏‎02:34:26