Kâinattaki her zerre ve her bilgi tanıktır Tanrı var – Tanrının varlığının matematik isbâtı

 

BEN ALLÂHIN KULUYUM.

Atılmış şeytandan Allâha sığınırım. 

Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.

(Kuran – 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övme , Evrenlerin türeteni (yetiştireni) Allah içindir”.

Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti ve O’nun bereketleri. 

KÂİNATTAKİ HER ZERRE VE HER BİLGİ TANIKTIR TANRI VAR 

         Her zerre ve her bilgi tanıktır tanrı vardır. Tanrının varlığına tüm evren tanıktır. Tüm bilimler ve insanların bildiği her şey delildir ki tanrı vardır. Tanrının var olmadığına tanık olan bir zerre dâhi yoktur. 

Tesadüfen var olan şey kurallara bağlı olmaz.
Kuralsız şeyde ilim var olmaz. 

         Evrendeki her şey , kurallar , kânunlar ile açıklanır haldedir. Yâni her şeyde ilim vardır. 

         Evrenin bütünselliğine doğru giden , evrensel büyüklük ölçeğinde , yıldızlar , galaksiler ve daha büyük galaksi kümelerine ve daha büyüklerine varana kadar her büyüklük ölçeğinde ve aksine olarak maddenin parçacık seviyesine doğru giden , maddenin atom ve atom altı parçacıklarına doğru giden her küçüklük ölçeğinde , en küçük parçalarına kadar , gözlenen tüm varlıklar bilimle açıklanır kurallara sâhiptir. 

          Gözlem imkânlarının azlığı ile sınırlanmış veyâ henüz yeni keşfedilen , hakkında az bilgi olan şeyler hâriç , evrende kuralların açıklayamadığı tesâdüfî her hangi bir nesne bilinmiyor. Bunun anlamı şudur , evrende kesin bilgiyle bilinen her şey kurallı ve bilim doludur. 

          Öyleyse , var oluş , kesin bir bilgi sâhibi ve hassas , kesin ölçüler koyan , büyük bir kudretin eseridir. Bunun aksini iddiâ etmek , akıl dışı , bilim dışı bir zırva olur. 

           Buna rağmen , çok bilgin , çok hassas ölçü koyan , büyük bir kudreti olanın , yâni tanrının yarattığının , çok bilgin , çok kudretli olan tarafından , tanrı tarafından yaratılmadığında ısrar edecek olanlar olursa , akıl , bilgi ve bilim dışı bu aklı şaşmışların cevâbını veremeyecekleri , evren dolusu ilim vardır. 

           Tanrının varlığını inkâr edenlerin , kâinâtın nasıl var olduğuna verecekleri hiçbir mantıklı cevapları olmadığı için , uydurdukları var edici sebep , akıl ve bilim dışı bir iddiâ olan , kâinâtı , tesâdüfün var ettiğidir. 

           İrâdeli olmayan , ilimli olmayan , ölçü koyacak kudreti olmayan tesâdüfün , evreni tesâdüfen var ettiği iddiâsına sâhip olanların , iddiâlarını isbât edecek bir tek delilleri dâhi yoktur. 

           Yüz milyonlarca cilt kitaba eş değer veri içeren , insan eseri tüm bilgiler ve bilimler , evrenin ve maddenin tümünün bilim dolu olduğuna milyarlarca kanıt sunar. 

           Milyarlarca delile karşı sıfır delilli bir iddiâyı savunmak delilikten daha büyük bir alçaklıktır , sapıklıktır. 

           Eğer , bu aklı sapık iddiâcılar , kendilerini destekleyecek bir tek delil ileri sürmek istiyorsalar , evrende var olan , insan aklının alamayacağı kadar maddeden , içinde bilgi , bilim ve kural olmayan , kudret olmayan bir tek zerre göstersinler. 

           Bunu yapamadıkları müddetçe , yalanı kasden savunan sapıklar sınıfında olmakdan başka bir târifle târif edilemezler.
Eğer bilgi varsa ve sen de biliyorsan , bunun anlamı , tam olarak , tanrı vardır. 

Var olan her bilgi delildir ki tanrı vardır. 

Bilgi varsa tanrı vardır.

Bilgi var olmasaydı diye bir ihtimal olmadığına göre , tanrının var olmaması imkansızdır. 

TANRININ VARLIĞININ MATEMATİK OLARAK İSBÂTI

        Kânun , kural varsa , kanunu kânun , kuralı kural yapan biri vardır. Trafik kuralları gibi basit kurallar bile kendiliğinden oluşamaz.

        Kâinattaki her zerrede olağan üstü karmaşık kurallar vardır. Kâinatta , kânunsuz , kuralsız bir tek zerre gösterilemez. Eğer tanrı var olmasaydı , her şey (aslında var olmayan) tesâdüf tarafından var edilmiş olsaydı , kâinatta , kanun , kural olmazdı , kâinat var olamazdı. Meselâ , Fizik yasaları varsa tesâdüf yoktur. Hiç şüphesizdir ki , Fizik yasalarını var eden , yerleştiren , çok bilgin , çok kudretli bir yaratıcı vardır.

         Bu gerçeğe , kim , nasıl  bir îtiraz , ileri süre bilir. Bu konudaki olasılık hesabına îtiraz etmek mümkün değildir.  

         Olasılık hesabını yapmak için gereken sayıları inceleyelim.

         BİRİNCİ SAYI === İLİM (KURAL) SAYISI = N SAYISI = BİLİNEN HER ŞEY

         Evrende var olan tüm nesneler = n = tamamen bilim , kural dolu olarak , irade sahibi , çok bilgin , çok kudretli bir var edenin , yaratanın varlığına delil.

          Delîl ; n sayısı , bilinen ve bilinmeyen her şeyin miktarına eşittir. bilinen tüm nesnelerin bilim dolu olması bu sayının gerçekliğine delildir. 

          İKİNCİ SAYI === TESÂDÜF SAYISI = X SAYISI = 0 (SIFIR) (YOK)

          Evrende var olan ve içinde , ilim , kânun , kural olmayan her hangi nesneleri ifade eden x sayısı. X = 0 (sıfır).

          Delil ; x = 0 , çünkü ,  x sayısı için tanımlanmış her hangi bir sayı yoktur. bilinen hiç bir nesnenin , zerre olsa bile , kuralsız , kanunsuz , bilimsiz olmaması , bilinen tüm varlıkların kurallarla , kânunlarla , bilimle dolu olması , tesadüf eseri her hangi bir nesnenin bulunamaması , bu sayının sıfır olduğuna delildir. 

          ÜÇÜNCÜ SAYI === YA VARSA SAYISI = TEORİ  SAYISI = Y SAYISI = 0 (SIFIR)  (YOK)

          Bu delillere rağmen îtiraz etmek isteyen olacak olursa , kâinat dolusu nesneye karşı en az bir delîle sahip olması gerekir. En az 1 aded delil bulunmadıkça bu konuya îtiraz etmek isteyenin îtiraz hakkı olmaz.

          Delil ; y = 0 , çünkü , kâinat dolusu ilim dolu nesneye karşı bir tek tesâdüf eseri nesne bulunduğu iddiâsında bulunup göstere bilen çıkmamıştır ve hattâ bu tür bir tesâdüf eseri nesnenin bulunduğunu iddiâ eden , her hangi bir akıl sâhibi bilinmemektedir. Kâinâtın , tesadüf eseri olarak var olması için gereken , tesadüf eseri olması ihtimâli olan bir tek delîlin var olmaması , bu delîlin dogruluğuna ve bu hesabın yanlışlanamaz , kesin bir delil olduğuna delildir.

           DÖRDÜNCÜ SAYI === YA OLSAYDI SAYISI = UYDURMA SAYISI = Z = 0 (SIFIR) (YOK)

            Delil ;  Esâsen , eğer , bâzı tesadüf eseri olması mümkün olan nesneler örnek olarak gösterilebilseydi bile , bu hesap gene yanlışlanamaz bir gerçek olarak kabul edilmeliydi. Çünkü bilinen nesnelerin tesâdüf olmayanlarının çokluğu karşısında , içinde , kânun , kural , bilim tesbîti olmayan nesnelerin , nisbeten çok küçük değersiz miktarda olması , hakkında bilgi tesbît edilemeyen nesnelerin de , bizim bilmediğimiz bir bilimle bilimli oldugunu düşünmemizi gerektirirdi. Tüm bunlara rağmen , az da olsa , içinde bilgi bulunmayan bâzı şeyler bulunsaydı , bu durum , kâinâtın tesadüfen var olduğunu , bilinçli bir yaratan olmadığını iddiâ edenler lehinde bir delil olmazdı zâten. Çünkü , varlığın sebebi , tesâdüf olsaydı , kâinatta bulunan tesâdüfler azınlık olmazdılar , çoğunluk olurlardı. Kâinatttaki varlıkların , bilinenlerin hepsinin bilgi içermesi ise , kâinâtı var edenin çok bilgin bir yaratıcı olduğunu isbât ediyor. Az miktarda bile bilim içermeyen nesne tesbîti yokken , kâinatta , tesadüfün kendisinin bile var olması mümkün değildir.

            Böylece , bu konuda , mâlum olan , tek gerçek sayı olan , biline bilen her şeyin sayısı ile ,  tesbîti bulunamayan tüm karşıt yaklaşımların sayısal karşılığı olan tek sayı olan sıfır sayısı sebebiyle , bu iki sayı ile yapılmak zorunda olan olasılık hesabının sonucu şudur ;

              – 1 – Matematik hesap sonucu olarak , kâinattın tesadüfen var olması imkânsızdır.

              – 2 – Matematik hesap sonucu olarak , kesin olarak , BİLGİN , KUDRETLİ BİR YARATICI VARDIR ; TANRI VARDIR.  

              Öyleyse , her erdemli kişi için gerekeni yap , kâinâtı yaratana itâat et. O’nun , boşuna , yararsız , anlamsız hiçbir şey yaratmadığı gibi , seni de boşuna yaratmadığını bil. Bu azametli varlık âleminde , sen de boşuna değil , bir var oluş sebebiyle varsın. Varlığın ve hayâtın değerlidir , anlamlıdır. O anlamı bulmak için gayret et.  

Âyet  =  “Yoksa , Sizi boşuna yarattığımızı ve bize geri döndürülmeyeceğinizi mi sandınız”. (Kur’ân , 23 Mu’minûn sûresi , âyet 115)

Âyet  =  “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun”  (Kuran – 20  Tâhâ sûresi , Âyet 47)

Âyet  =  “Övme , Evrenlerin türeteni (yetiştireni) Allah içindir”.  (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)

Yazar = Ali kenan Aydın   

İlk yazım tarihi = ARALIK 2018