TEK DİN İSLÂM -1- Allah İndinde Din İslâmdır , Tüm Peygamberler Müslümandır

TEK DİN İSLÂM -1- Allah İndinde Din İslâmdır , Tüm Peygamberler Müslümandır  

BEN ALLÂHIN KULUYUM.

Atılmış şeytandan Allâha sığınırım.

Rahmeti Her Şeyi Kapsayan , Çok Rahmet Eden Allâhın adıyla.

(Kuran – 1 Fâtiha sûresi , Âyet 1) “Övme , Evrenlerin türeteni Allah içindir”.

Selâm (esenlik-sağ etme) yüce Allâhın rasûlu Muhammedin üzerine olsun ve yüce Allâhın rahmeti

ve O’nun bereketleri. 

-1- YÜCE ALLÂHIN TÜM PEYGAMBERLERE GÖNDERDİĞİ DÎN , TEK HAK DİN OLAN İSLÂMDIR , KONUSUNDA ÂYETLER HADİSLER        

      Âdem neslinin ilk insanı , selam ona babamız Âdemden , Âdem neslinin son insanına kadar tüm insanlar yüce Allâh’ın dinine , İslama uymakla görevlidirler. Yüce Allâh tüm peygamberlere İslam dinini gönderdi. Tüm peygamberler Müslüman idiler. Peygamberlere inanan ve uyanlar da müslüman idiler. Çağımızdaki müslümanlar gibi.

      Çağdaş şeytanların iddialarından birisi de , semâvî , ilâhî dinlerin varlığı iddiasıdır. Halbuki , yüce Allâh , Kur’ânda , Allâh indinde dinin İslam olduğunu bildiriyor. Semâvî , ilâhî dinler sözüyle , yüce Allâh’ın bir çok din gönderdiğini iddia ederek , Kur’ân’ın bu ve benzeri âyetlerini inkâr ediyor ve yüce Allâh’a , bir çok din gönderdiği iddiasıyla iftirâ ediyorlar.

Yüce Allâh dedi;

(Kur’an – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 39) “Ve (onlar) ki küfrettiler (kâfir oldular) ve yalanladılar belirtilerimizi (âyetlerimizi) işte (onlar) yârenleri ateşin, onlar onda kalıcılar”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 19) Elbette Din (Yaşam düzeni) Allâh’ın indinde İslam(dır) , ve ne ihtilaf etti (İhtilâf etmedi) (onlar) ki getirildiler Kitaba , ancak sonrasından , neyin (ki) , geldi onlara bilgi (ilim) , (bâtıl bir yol) aramak olarak aralarında ve kim küfreder (kafir olur , nankörlük eder) belirtileri (âyetleri) ile (bulunur halde) Allâh’ın , böylece elbette Allâh çabuk olandır Hesab görmesi”.

(Kur’ân – sûre 3 , Âli İmrân sûresi , âyet 85) Ve kim (bâtıl olarak yol) ararsa dışına İslamın herhangi bir yaşam tarzınca (dince) ,  böylece kabul edilmez ondan ve o âhirette hüsrana düşenlerden.

 

Salat ve selam ona yüce Allâh’ın elçisi Muhammed dedi; “PEYGAMBERLERİN DİNİ BİRDİR”.

 

Bu hadisin bulunduğu bâzı Kaynak hadis kitapları

Sahîhi Müslim

Sahîhi Buhârî

(Ebû dâvud – sünen hadis numarası 4324)

(Ahmed bin Hanbel – Müsned * hadis numarası 9270)

 

Salat ve selam ona yüce Allâh’ın elçisi Muhammed dedi; “CENNETE MÜSLÜMAN KİMSEDEN BAŞKASI GİRMEZ “.

 

Bu hadisin bulunduğu bâzı Kaynak hadis kitapları

Sahîhi Buhari;cihad 182, rikak 45

Sahîhi Muslim; iman 178- 377- 378

İbni mace; sıyam 35, zühd 34

Tirmizi; cennet 13

Darimi; siyer 62

Ahmed ibni hanbel; (1-3), (3-415), (4-89, 90), (5-438)

      Çağdaş , mel’ûn şeytanların her şeytanlıklarında olduğu gibi , bu şeytanlıklarında da temel yaklaşımları , gerçeği saptırmak , kafa karıştırmak , delil sormayı unutturmak , böylece yanlışı , mel’ûn şeytanın âyetini yüce Allâh’ın âyetinin yerine koymaktır.  

      Semâvî veyâ ilâhî dinlerden bahseden mel’ûn şeytanların veyâ onlara aldanmış olanlar , bu dinlerin varlığına dâir Kur’ân veyâ Kur’ân’a uygun güvenilir hadisten bir delil sunmazlar.  

      Çünkü , onların delile ihtiyâcı yoktur. Çünkü , onlar yaptıklarını kendilerine ve başkalarına süsleyen şeytanlardır. Çok çağdaş , çok şık , kaliteli , süslü büyük eşeklerdir onlar. Onların bir çoğu İslâmı bilen ve şirkle bulayarak , İslam adına konuşarak , insanları Allâh ile aldatanlardır. Bildikleri ve bildiklerine uygun iş yapmadıkları için onlar kitap yüklü eşeklerdir Kur’ânın benzetmesindeki gibi.

      er doğru söylüyorsalar , yüce Allâh’ın bir çok din gönderdiğini Kur’ân ve Hadis ile isbatlasınlar. Kur’ân ve Hadis aksini bildirirken asla isbat edemezler bu iddialarını.

      Anlaşılan o ki bin küsür yıldır İslamı ve Müslümanları saptırmak için yaptıkları şeytani saptırma çalışmalarının ürününü toplamak için vakit geldi düşüncesindeler. Bir yandan tüm gayretleri ile saptırmalarına devam eder ve saptırma çabalarını zirveye çıkarırken ,bir yandan da fiilen İslam ülkelerini işgal ederek , İslamı yok etmeye çalışıyorlar. Bu ve benzeri sapkın inanışları , İslamı bilen kişiler aracılığıyla etkin bir şekilde yaymaya çalışmalarından anlaşılan budur.

 

(Kur’ân – sûre 61 , Saf sûresi – âyet 8) “İstiyorlar , söndürsünler , ışığını (nûrunu) , Allâh’ın , ağızlarıyla ve Allâh , tamamlayan(dır) ışığını (nûrunu) ve hoşlanmasa da kâfirler”.

 

      Çağdaş şeytanların iddialarının aksine , Kur’ân ve Hadisler peygamberlerin tümünün Müslüman olduğunu bildiriyor. Peygamberlerin tümünün Müslüman olması , dinlerinin İslam olması aynı şeydir. Ancak bu bilgiyi , her bilgiyi de , asıl gayesinden saptırmak isteyen şeytanlar , saptırmak için , asıl anlamı dışında bir anlamda olduğunu iddia edebilirler. Bu sıkça tanık olunan bir İslam düşmanlığının sonucudur. Peygamberlerin tümünün dini İslamdır , öyleyse Hıristiyanlık İslamdır , Allahın dinidir , Hıristiyanlar Müslümandır , onlarda Cennete gidecektir türünden sözler yayılmaktadır.  

      Bu sözleri yayanların bir kısmı şuurlu İslam düşmanlığı ile bunu yapıyorlar. Bilgisiz kişiler bu sözlere kanarak savunucusu olabilir. İslamı Kur’ân ve Kur’ân’a uygun güvenilir Hadislerden öğrenmememizin sonucu olarak , her tür cehalet , âlim ve câhil müslümanlar arasında yayılmıştır. Bu sorunu çözmek için , samimi olarak İslamı öğrenen , islâmı yaşayan kişilerden oluşan bir araştırma seferberliği başlatılmalı. Ancak böylece , Hıristiyan ve Yahudilerin İslamdan saparak kafir olmaları gibi , İslamdan saparak kafir olmaktan kurtulabilir Müslümanlar.

      Onlar sapmış ve saptırmışlar ve artık ellerinde bozulmamış doğru bir kaynak kalmamış olduğu için , kurtuluşları için çareleri , bozuk dinlerinde değil , Batıl olan , yanlış olan dinlerini inkar ederek , doğru olana , gerçek olana , Peygamberimiz Muhammedin getirdiği İslâm’a inanmaları ve uymalarıdır. Müslümanların bu çağdaş sapkınlık ve küfür tehlikesinden kurtulmaları için yapmaları gereken , hiç bir ayeti değiştirilmeden , yüce Allâh’ın koruması ile korunmuş olan , ellerinde bulunan Kur’ân’ı öğrenmeleridir. Kâinatı yaratan yüce Yaratıcıdan gelen bir kitap elinde olduğu halde , ondan yararlanmayan ne kötü şey yapıyor, ne büyük iyiliği kaybediyor. Yüce Allâh îmândan Kur’ân’dan ayırmasın hiç bir Mü’mini , müslümanı. Âmin.

       Özellikle bilinmelidir ki , selâm Onlara , Mûsâ ve Îsâ peygamberler ve onlara , onların yaşadığı çağda inanan ve uyanlar ve onların yolunda doğrulukla devâm ederek , sonra gelen peygambere de inanan ve uyanlar Müslümandırlar , yahûdi yada hıristiyan değildirler. 

                       Bu konudaki en açık delil islâmdan başka bir dînin , islâmdan başka bir yaşam biçiminin kabul edilmeyeceğini bildiren âyettir. Selâm ona , İbrâhîm peygamber hakkındaki âyet de , açıkça , Onun Müslüman olduğunu Yahûdi yada Hıristiyan olmadığını bildiriyor.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahûdi ve ne de Hıristiyan oldu ve ne var ki ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN oldu ve ne de müşriklerden oldu”.

 

       Yahûdiler ve Hıristiyanlar ise , selâm onlara , yüce Allâh’ın rasulleri olan , peygamberler olan Mûsâ ve Îsâ’nın , yüce Allâhın izniyle getirdikleri İslâm dîninin bozulması ile oluşturulan bâtıl dinlere uyanlardır. 

       ristiyanların ve Yahudilerin , Müslüman değil , kâfir olduğu ve Cehennemlik olduğu , onlara gelen İslamın , Tevrat ve İncilin değiştirilmiş olduğu , Kur’ân ve hadislerde bildirilmiştir. Hıristiyanların ve Yahûdilerin ve tüm kafirlerin kâfirlik sebepleri ve Cehennemlik oldukları hakkında “Hıristiyanlar Ve Tüm Kâfirler Cehennemliktir” adlı konuda bilgi bulabilirsin.

 

-2- GEREĞİNCE , SALAT VE SELÂM ONA , ONLARA , MUHAMMED VE TÜM PEYGAMBERLER VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER MÜSLÜMANDIR

GEREĞİNCE , SALAT VE SELÂM ONA , ONLARA , MUHAMMED VE TÜM PEYGAMBERLERİN VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 19) Elbette din (yaşam düzeni) , indinde Allâh’ın , Sağ Bırakma’dır (İslam’dır) , ve ne ihtilaf etti (onlar) ki getirildiler kitaba , ancak sonrasından , neyin (ki) geldi onlara bilgi (ilim) , (bâtıl bir yol) arayışı olarak aralarında ve kim küfreder (kafir olur , nankörlük eder) belirtileri (âyetleri) ile (bulunur halde iken) Allâh’ın , böylece elbette Allâh çabuk olandır hesab görmesi”. 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 20) “Böyle iken delilleşiyorlarsa seninle , böyle iken , de “sağ bıraktım (müslüman oldum , teslim ettim) yüzümü (yönelmemi) Allâh için ve kim (ki) uydu bana” ve de , (onlar) için ki getirildiler kitaba ve anadan doğmalara (bilgisizlere) (ümmîlere) “sağ bıraktınız mı (teslim ettinizmi, müslüman oldunuzmu)” böylece sağ bıraktılarsa (teslim ettilerse , müslüman oldularsa) böylece muhakkak (gerçeğe) ulaştılar ve geri durdularsa , böylece , başka değil , senin üzerine (gereken) tamamen ulaştırma , ve Allâh çok iyi gören köleleri (kulları)”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 79) “Ne oldu (olmadı) , (her hangi bir) beşer için , getirmesi onu , Allâh’ın , Kitâb(a) ve (uygulanması için belirlenmiş olan) Karar(a) (Hükme) ve Peygamberliğe sonra diyor (olması) insanlara , “olun köleler (kullar) bana , aşağısından Allâh’ın” ve ne var ki , (dediler) “olun türetene (rabbe) mahsus olanlar (rabbânîler) ne ile (ki) oldunuz öğretiyorsunuz kitabı ve ne ile (ki) oldunuz ders alıyorsunuz”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 80) “Ve değil emreder size , edinin , melekleri ve peygamberleri türetenler (rabler) , emreder mi size küfrü (kâfirliği – nankörlüğü) ardından , hani , siz , sağ bırakanlar(sınız) (teslim edenlersiniz) (müslümanlarsınız)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 81) “Ve hani , aldıydı Allâh bağlılık belgesini Peygamberlerin elbet ne (ki) getirdim size Kitab ve Hikmetten sonra geldi size bir elçi , doğrulayıcı ne için (ki) sizin yanınızda , elbet güvenlik sağlayacaksınız (îmân edeceksiniz) onunla birlikte ve elbet yardım edeceksiniz ona , dedi ikrar ettiniz mi ve aldınız mı , bu sizin üzerinize olan sorumluluğumu , dediler ikrar ettik , dedi böylece tanık olun ve ben sizinle berâber Tanıklardan(ım)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 82) “Böylece kim , (kendi kendisine vâli-veli oldu) yönetime geçti sonrasında şunun , böylece işte (onlar) onlar aykırılar (fâsıklar)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 83) “Böylece Allâh’ın yaşam düzeninin (dîninin) dışındakine mi (bâtıl bir yol) arıyorlar ve onun için sağ bıraktı (teslim etti , müslüman oldu) kim (varsa) gökler ve yer(yüzün)de , emrine uyarak ve istemeden ve ona doğru döndürülürler”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İbrâhîm ve İsmâîl ve İshâk ve Ya’kûb ve torunların ve ne (ile ki) getirildi Mûsâ’ya ve İsâ’ya ve peygamberlere , onların türeteninden (onların rabbinden) , ayrım yapmayız arasında , bir tekinin onlardan ve biz onun için sağ bırakanlarız (teslim edenleriz ; müslümanlarız)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve kim islamın dışına herhangi bir (yaşam düzenine) dine (bâtıl bir yol) ararsa böylece kabul edilmez ondan ve o âhirette hüsrana düşenlerden”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 86) “Nasıl (gerçeğe) iletir Allâh bir kavmi , küfrettiler (kâfir oldular – nankörlük ettiler) , sonrasında , güvenlik sağlamalarının (îmân etmelerinin) , ve tanık oldular elbette elçi (peygamber) , gerçek ve geldi onlara Açık seçik olanlar ve Allâh , değil (gerçeğe) iletir , toplumunu (hakkı , hakikati) karartanların (Zâlimlerin)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 87) “İşte (onlar) , onların karşılıkları , elbette onlaradır , uzak etmesi (la’neti) Allâh’ın ve Meleklerin ve İnsanların toptan”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 88) “Kalıcılar onda , değil hafifletilir onlardan Azap ve değil onlar göz açtırılırlar”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 89) “Ancak (onlar) ki (iyiliğe) döndüler sonrasında bunun ve düzelttiler , böylece elbette Allâh (günahları) Çok Örten , (gereğince) Çok Rahmet eden”.

-3- MÜSLÜMAN OLDUĞU , KUR’ÂN’DA ADI ANILARAK BİLDİRİLEN PEYGAMBERLER VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER

 

-3- 1- SELAM ONLARA , İBRÂHÎM VE YA’KUP VE İKİSİNİN OĞULLAR’ININ İSMÂÎL VE İSHÂK’IN VE TORUNLARININ MÛSÂNIN VE ÎSÂNIN VE PEYGAMBERLERİN VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU , HIRİSTİYAN YADA YAHUDİ OLMADIĞI KONUSUNDA AYETLER

 

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında , bir tekinin , onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

-3-2- MÜSLÜMAN PEYGAMBER NÛH VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER

 

SELÂM ONA , ONLARA , NÛH PEYGAMBER VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER 

 

(Kur’ân – sûre 10 , Yûnus Sûresi – âyet 71) ”Ve NÛH’un haberini onların üzerine (yazıdan) oku , hani demişdi kavmi için , ey kavmim , makâmım ve Allâh’ın belirtileri (âyetleri) ile hatırlatmam , sizin üzerinize büyüdüyse , böyle iken Allâh’a tevekkül ettim , böyle iken toplayın emrinizi ve ortaklarınızı , sonra emriniz üzerinize gam olmasın , sonra bana uygulayın ve bana göz açtırmayın”.

(Kur’ân – sûre 10 , Yûnus Sûresi – âyet 72) “Böyle iken (vâli – veli oldunuzsa) yönetimi ele aldınızsa , böyle iken ne istedim sizden ücretten (bir şey) , benim ücretim ancak Allâh’ın üzerine (gerekli)dir ve SAĞ BIRAKANLARDAN (MÜSLÜMANLARDAN) OLMAKLA EMROLUNDUM”.

(Kur’ân – sûre 10 , Yûnus Sûresi – âyet 73) “Böyle iken Onu yalanladılar , böyle iken kenara çektirdik (kurtardık) Onu ve kim (varsa) onun berâberinde , yörünge aracının (Fulk’un = Yörünge aracı’nın (gemi’nin)) içinde ve onları halîfeler (geride kalanlar) kıldık ve boğduk onları ki belirtilerimizi (âyetlerimizi) yalanladılar , böyle iken bak nasıl oldu uyarılanların sonu”.

 

-3-3- MÜSLÜMAN PEYGAMBER İBRÂHÎM VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER 

 

SELÂM ONA , ONLARA , İBRÂHÎM PEYGAMBERİN VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

 

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

 

3-4 MÜSLÜMAN PEYGAMBER İSMÂÎL VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER  

SELÂM ONA , ONLARA , İSMÂÎL PEYGAMBER VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

 

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

3-5 MÜSLÜMAN PEYGAMBER İSHÂK VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER  

SELÂM ONA , ONLARA , İSHÂK PEYGAMBER VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

3-6 MÜSLÜMAN PEYGAMBER YÂKUP VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER

SELÂM ONA , ONLARA , YA’KÛB PEYGAMBER VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

3-7 MÜSLÜMAN PEYGAMBER YÛSUF VE ETBÂI (UYANLARI)

SELÂM ONA , ONLARA ,YÛSUF PEYGAMBER VE ONA UYANLARIN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

       Selâm Onlara , Yûsuf peygamber , İbrâhîm ve İshâk peygamberin torunudur. Ya’kûb peygamberin oğludur.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎME VE İSMÂÎLE VE İSHÂKA VE YA’KÛBA VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların yetiştireninden (onların rabbinden) ayırmayız arasını her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRANLARIZ TESLİM EDENLERİZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

 

 (Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRÂHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

                    YÛSUF PEYGAMBERİN SÖZÜNDEN BAHSEDEN ÂYET

(Kur’ân – sûre 12 , Yûsuf sûresi – âyet 101) “Türetenim (Rabbim) , muhakkak bana Mülkten getirdin ve bana öğrettin yeni çıkanların (sözlerin) (öne) çıkmasını Gökler ve yerin fıtratını (doğâsını) veren sensin işimi yönetenim (velim – vâlim) Dünyâ ve Âhirette beni MÜSLÜMANCA erdir (vefât ettir) ve beni düzgünlere (sâlihlere) kat”.

-3-8- MÜSLÜMAN PEYGAMBER MÛSÂ VE HÂRÛN VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER

SELÂM ONA , ONLARA , MÛSÂ VE HÂRÛN PEYGAMBERLERİN VE ONLARLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

 

      Selâm onlara , Mûsâ ve Hârûn peygamberler , İbrâhîm , İshâk ve Yâkup peygamberlerin torunlarıdırlar.

 

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

 

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 121) “Dediler , (îmân ettik) güvenlik sağladık evrenlerin türeteni (Alemlerin rabbi) ile”.

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 122) “(Rabbi) türeteni MÛSÂ ve HÂRÛNun”.

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 123) “Firavun dedi (ki) , (îmân ettiniz) güvenlik sağladınız Onunla birlikte , ben sizin için dinler olmadan (izin vermeden) , elbette bu bir kurgudur , onu şehirde kurguladınız , ahâlisini ondan çıkarmak için , mâdem böyle sonra bilirsiniz”.

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 124) “Elbet sizin ellerinizi ve ayaklarınızı geriden koparacağım , Sonra elbet sizi toptan asacağım”.

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 125) “Dediler ki , elbette biziz türetenimize (Rabb’imize) doğru (yüz üstüne) devriliverenleriz”.

(Kur’ân – sûre 7 , A’râf sûresi – âyet 126) “Ve ne (sebeple) intikâm alırsın bizden , ancak bize geldiğinde , türetenimizin (rabbimizin) belirtileriyle (âyetleriyle) güvenlik sağlamamız (sebebiyle) , türetenimiz (rabbimiz) , üzerimize sabır boşalt , erdir bizi SAĞ BIRAKANLARA (MÜSLÜMANLARA)”.

 

(Kur’ân – sûre 10 , Yûnus Suresi – âyet 84) “Ve MÛSÂ dedi ki , ey kavmim , Allâh ile güvenlik sağlar oldunuzsa (îmân ettinizse) , böyle iken Allâhı dayanak edinin (vekîl edinin) , SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR) oldunuzsa”.

(Kur’ân – sûre 10 , Yûnus Suresi – âyet 90) “Ve İSRÂÎL OĞULLARI (YÂKUP OĞULLARI) ile denizi geçiştirdik , böyle iken Firavun ve Onun askerleri , arama ve düşmanlıkça onlara uydu , tâ ki kavuştu ona boğulma , dedi ki güvenlik sağladım (îmân ettim) , elbette o , hiçbir tanrı yok , ancak istisnâ (o) ki , (îmân etti) güvenlik sağladı Onunla İSRÂÎL OĞULLARI (YÂKUP OĞULLARI) ve ben SAĞ BIRAKANLARDANIM (MÜSLÜMANLARDANIM)”.

 

3-9 MÜSLÜMAN PEYGAMBER SÜLEYMÂN VE ONA UYANLAR VE BELKIS 

SELÂM ONA , ONLARA , SÜLEYMÂN PEYGAMBER VE ONA UYANLARIN VE , BELKISIN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA ÂYETLER

 

(Kur’ân – sûre 27 , Neml sûresi – âyet 42) “Böyle iken ne zaman ki geldi , denildi , böyle midir senin tahtın (Arşın) , dedi , elbette onun gibidir o ve bize bilgi getirildi ondan önce ve SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR) olduk”.

       Selâm Onlara , Süleymân peygamber , İbrâhîm ve ishâk peygamberlerin torunudur.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların yetiştirenininden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

-3-10- MÜSLÜMAN PEYGAMBER ÎSÂ VE HAVÂRİLERİ VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLER  

 

SELAM ONA , ONLARA , İSA VE HAVARİLERİNİN VE ONUNLA BİRLİKTE ÎMÂN EDENLERİN MÜSLÜMAN OLDUĞU HAKKINDA AYETLER.

 

       Selâm Onlara , Îsâ peygamber , İbrâhîm ve ishâk peygamberlerin torunudur.

 

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 130) “Ve kim rağbet eder MİLLETİNDEN (BAŞKASINA) İBRÂHÎMİN , ancak kim (ki) adileşti nefsi (onun) ve elbet muhakkak süzüp seçtik onu dünyâda ve elbette o , sonrakinde (âhirette) , elbet düzgünlerden (sâlihlerden)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi , âyet 131) “DEDİĞİNDE ONA TÜRETENİ (RABBİ) (ONUN) SAĞ BIRAK (MÜSLÜMAN OL) , DEDİ SAĞ BIRAKTIM (MÜSLÜMAN OLDUM) TÜRETENİ İÇİN (RABBİ İÇİN) EVRENLERİN”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 132) “Ve tavsiyeci etti onunla (iken) , İBRÂHÎM (ONUN) OĞULLARIYLA (İKEN) ve YA’KÛB ; ey oğullarım , elbette Allâh , süzüp seçmeyi sürdürdü sizin için dîni , böylece , ölmeyin ancak ve siz SAĞ BIRAKANLAR (MÜSLÜMANLAR)(OLARAK)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 133) “Yoksa oldunuz mu tanıklar , hani hazır olmuştu YA’KÛB’A ölüm , hani demişti oğullarına , neye kulluk edersiniz benden sonra , dediler kulluk ederiz tanrına ve tanrısına BABALARIN İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK’IN , tanrının bir olanına ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 134) “O (bir) ümmet , muhakkak geçip gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden ki oldular işliyorlar”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 135) “Ve dediler , olun yahûdî (hûden) veyâ hıristiyan (nasârâ) (gerçeğe) iletmeye devâm edersiniz , de , belli , MİLLETİ İBRÂHÎM esnek (hanîf) ve ne de oldu ortak edenlerden (müşriklerden”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 136) “Deyin güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi bize ve ne (ile ki) indirildi İBRÂHÎM’E VE İSMÂÎL’E VE İSHÂK’A VE YA’KÛB’A VE TORUNLARA ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA ve ne (ile ki) getirildi PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) , ayırmayız arasını , her hangi bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ = MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 137) “Böylece güvenlik sağlarsalar (îman ederlerse) , örneğiyle neyin (ki) güvenlik sağladınız (îmân ettiniz) onunla , böylece muhakkak (gerçeğe) iletmeye devâm ettiler (hidâyet üzere devâm ettiler) ve yönetimi ele alırsalar , böylece başka değil onlar bölücülüktedirler , böylece yeterli olacak sana onlara karşı Allâh ve O İşitgin (Es Semî’) Bilgin (El Alîm)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 138) “Boyası Allâh’ın ve kim daha yakışandır Allâh’dan , boyaca ve biz ona kullarız”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 139) “De , delilleşiyor musunuz bizimle Allâh (konusun)da ve o türetenimiz (rabbimiz) ve türeteniniz (rabbiniz) ve bizim içindir işlerimiz ve sizin içindir işleriniz ve biz onun için özelleştirenleriz (ihlaslılarız)”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 140) “YOKSA DİYORMUSUNUZ ELBETTE İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLAR OLDULAR (İDİLER) YAHÛDÎ (HÛDEN) VEYÂ HIRİSTİYAN , de , siz mi daha iyi bilen yoksa Allâh’mı ve kim daha zâlim kimden (ki) söylemedi bir taklığı , indinde (olduğu halde) Allâh’tan ve değil Allâh gâfil olanla bir , neden (ki) işliyorsunuz”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 141) “İşte (bir) ümmet , muhakkak geçti gitti , onun içindir ne kazandı ve sizin içindir ne kazandınız ve sorulmazsınız neden (ki) oldular yapıyorlar”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âl-i İmrân Sûresi – âyet 67) İBRAHİM , ne Yahudi idi, ne Hıristiyandı ve fakat ESNEK (HANÎF) bir MÜSLÜMAN idi ve ne de müşriklerdendi”.

 

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 84) “De , güvenlik sağladık (îmân ettik) Allâh ile ve ne (ile ki) indirildi üzerimize ve ne (ile ki) indirildi üzerine İBRÂHÎM VE İSMÂÎL VE İSHÂK VE YA’KÛB VE TORUNLARIN ve ne (ile ki) getirildi MÛSÂ’YA VE ÎSÂ’YA VE PEYGAMBERLERE onların türeteninden (onların rabbinden) ayrım yapmayız arasında bir tekinin onlardan ve biz onun için SAĞ BIRAKANLARIZ (TESLİM EDENLERİZ ; MÜSLÜMANLARIZ)”.

(Kur’an – sûre 3 , Âli İmrân sûresi – âyet 85) “Ve KİM (BÂTIL BİR YOL) ARARSA , DIŞINA İSLAMIN , HERHANGİ BİR YAŞAM DÜZENİNE (DİNE) , böylece kabul edilmez ondan ve o sonrakinde (Âhirette) Hüsrâna Düşenlerden”.

 

(Kur’ân – sûre 3 , Âli imrân sûresi – âyet 52) “Böylece ne zaman hissetti ÎSÂ onlardan kâfirliği , dedi , kim yardımcılarım Allâh’a doğru , dedi HAVÂRÎLER biziz yardımcıları Allâh’ın , Allah ile birlikte güvenlik sağladık (îmân ettik) ve TANIK OL ELBETTE BİZ SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)”.     

 

(Kur’ân – sûre 5 , Mâide Sûresi – âyet 111) “Ve Hani vahyetmiştim HAVÂRİLERE: “Benimle ve rasûlumle (elçimle) güvenlik sağlayın (iman edin) , demişlerdi “güvenlik sağladık (İman ettik) ve tanık ol elbette biz SAĞ BIRAKANLARIZ (MÜSLÜMANLARIZ)“.

 

(Kur’ân – sûre 61 , Saf sûresi – âyet 6) “Ve hani demişdi ÎSÂ , OĞLU MERYEMİN ey İsrâîl oğulları (Yâkûb oğulları) , benim , elçisi Allâh’ın , size , doğrulayıcı , neyi (ki) , arasında iki elimin (benden önce) , Tevrat’tan ve sevindirici , bir elçiyle , gelir benden sonra , adı onun AHMED (MUHAMMED) , böylece geldiğinde onlara açık delillerle , dediler , bu açıklayıcı bir sihir”.

(Kur’ân – sûre 61 , Saf sûresi – âyet 7) “Ve kim daha zalimdir , kimden (ki) , attı (iftira etti) Allah’a yalanı ve (hal bu ki) o çağrılır İSLAMA ve Allah (gerçeğe) iletmez , toplumunu , zalimlerin”.

(Kur’ân – sûre 61 , Saf sûresi – âyet 8) “İstiyorlar söndürsünler ışığını (nûrunu) Allâh’ın , ağızlarıyla birlikte ve Allâh tamamlayan(dır) ışığını (nûrunu) ve hoşlanmasada kâfirler”.

 

 

   Bu âyetlerde tüm Peygamberlerin, Müslüman olduğu bildiriliyor. İslamdan başka bir dinin geçersiz olduğu bildiriliyor. Aksini iddia edenler tevbe etsin. Semâvî dinler , 3 semâvî din , 3 hak din , İbrâhîmî dinler ve benzeri sözleri söyleyen aldanmışlar tevbe etsin.  

Salât ve selâm ona yüce Allâh’ın elçisi Muhammed dedi; “PEYGAMBERLERİN DİNİ BİRDİR”.

Bu hadisin bulunduğu bâzı Kaynak hadis kitapları

Sahîhi Müslim

Sahîhi Buhârî

(Ebû dâvud – sünen hadis numarası 4324)

(Ahmed bin Hanbel – Müsned * hadis numarası 9270)

Salât ve selâm ona yüce Allâh’ın elçisi Muhammed dedi; “CENNETE MÜSLÜMAN KİMSEDEN BAŞKASI GİRMEZ “.

Bu hadisin bulunduğu bâzı Kaynak hadis kitapları

Sahîhi Buhari;cihad 182, rikak 45

Sahîhi Muslim; iman 178- 377- 378

İbni mace; sıyam 35, zühd 34

Tirmizi; cennet 13

Darimi; siyer 62

Ahmed ibni hanbel; (1-3), (3-415), (4-89, 90), (5-438)

 

   Yüce Allâh tevbeleri kabul eder, Allah tevbe edenleri sever (2 Bakara 222). O Ğafûr’dur ; günahlarının örtülmesini isteyenin günahlarını örtendir. O Ğaffâr’dır ; günahları çok örtendir. O Afuv’dur ; günahları giderendir , affedendir. O Tevvâb’dır ; günahkâr olup tevbe eden kullarına rahmet etmeye dönendir.  

Salat ve selâm ona yüce Allâh’ın elçisi Muhammed dedi ;  

“TEVBE EDEN (GÜNAHDAN PİŞMÂN OLUP , DOĞRU DAVRANIŞA DÖNEN , HATASINI DÜZELTMEYE ÇALIŞAN) GÜNAHI OLMAYAN KİŞİ GİBİDİR” 

(Kaynak hadis kitabı : İbni Mâce , Zühd kitabı , 30)

 

(Kur’ân – sûre 33 , Ahzâb sûresi – âyet 4) “…Ve Allâh der Gerçeği ve o iletir Yola”.

(Kur’an – sûre 17 , İsrâ sûresi – âyet 36) “Ve ardına takılma neyin (ki) (var) değil senin için onunla (ilgili) bilgi , elbette İşitme ve Görme ve Gönül , hepsi işte (onlar)ın oldu ondan mes’ûl”.

(Kur’ân – sûre 2 , Bakara sûresi – âyet 286) “Görev yüklemez Allâh kimseye istisnası kapasitesi (kadarı)…”.

(Kur’ân – sûre 22 , Hac, sûresi – âyet 77) “Ey (onlar) ki güvenlik sağladılar (îmân ettiler) rüku edin ve secde edin ve kulluk edin türeteninize (rabbinize) ve edin Seçkini (Hayırlı işi) olabilir ki siz kurtulursunuz”.

(Kur’ân – sûre 22 , Hac sûresi – âyet 78) “Uğraşın Allâh’da , gerçek uğraşını (onun) , O seçti sizi ve yapmadı size Dinde güçlükten (bir şey) , milletine babanız İbrâhîmin , o namlandırdı (adlandırdı) sizi Sağ bırakanlar (Teslim edenler ; Müslümanlar) olarak önceden ve bunda , olur diye elçi , tanık size ve olursunuz , tanıklar , insanlara , öyleyse dineltin (ayakta tutun) (kılın) Namazı ve getirin Zekatı , sım sıkı tutunun Allâh’a , O Dostunuz (Mevlânız) , öyleyse ne güzel Dost (ne güzel Mevlâ) ve ne güzel Yardımcı”.

Âyet = “…ve (Gerçeğe) İletme’ye uyan Sağ Olsun” (Kuran – 20 Tâhâ sûresi , Âyet 47)

Âyet = “Övme , Evrenlerin türeteni Allah içindir” (Kuran – 1 Fatiha sûresi , Âyet 1)

 

Yazar = Ali kenan Aydın